Spiga

BEL VE NOYUN AĞRILARININ NEDENİ

Bel/boyun ağrılarının 100 den fazla nedene dayandığı belirlenmiştir. Tümor, enfeksiyon veya metobolik hastalıklar haricinde bel ağrılarının çoğunluğunu mekanik kaynaklı bel/boyun ağrıları olarak tanımlanabilir. Mekanik kaynaklı bel/boyun ağrılarının oluşum nedenlerinin, risk faktörleri başlıcaları :

Kazalar (travmalar)
2. Ağır fiziksel aktiviteler
3. Sık sık ve yanlış biçimde ağır kaldırma
4. Yanlış duruş biçimleri (postural stres)
5. Yaş, beslenme bozuklukları ve kilo
96. Sigara, alkol
7. Çok doğum yapmak
8. Psikolojik stresler, depresyonlar
9. Enfeksiyonlar
10. Direk soğukla uzun süre temas (klima) vb.
Bel / boyun ağrıları neden olan hastalıklar oluşum nedenlerine göre sınıflandırıldığında ;
a) Doğumsal anormaliteler: omurgada doğuştan gelen yapısal bozukluklar (faset tropizmi, sakralizasyon, lumbalizasyon, spina bifida vb.)
b) Travmatik nedenler: Vertebra kırıkları, omurlarda kaymalar (halk arasında bel kaymaları diye bilinen) spondilolizis- spondilolistezis ve bel fıtığı diye bilinen disk herniler.
c) Dejeneratif nedenler: Omurlarda şekil bozuklukları (spinal stenoz ), disklerde ve sinirlerin geçtiği kanalda görülen daralmalar.
d) Metabolik ve endokrin nedenler: Kemik erimeleri (osteoporoz) gibi hastalıklar (paget ve osteomalasi vb.)
e) Tümoral oluşumlar : Kanser veya tümorlerin sebeb olduğu ağrılar
f) Kaslar, tendonlar gibi yumuşak dokulara ilişkin nedenler: Kas spazmları myofasyal ağrılar, fibromyalji vb
g) Psikolojik nedenler:
h) Yansıyan ağrılar: Böbrek taşları , duodenal ülser gibi hastalıklar sonucu
Ağrı-Spazm-Ağrı kısırdöngüleri ve etkileri hem yukarda sayılan hastalıkların nasıl oluştukları hem de G Therapy nin hastalıklara yaklaşımını anlamak için inceleyiniz.

2– Ağrılar için ne yapmalı, hangi doktora gitmeli?

Bel ve boyun ağrıları şuanda dünya nüfüsunun %80 nin ömründe bir veya birden fazla yaşadığı, gripten sonra ençok doktora gitme nedeni olan bir salgın halindedir.
Ağrı çok şiddetli bir kramp gibi olup sizi ikibüklüm yürüyemez duruma getirse bile öncelikle panik yapmayın. Her bel boyun ağrısı ciddi bir hastalık, fıtık değildir. Ağrı kesici ile birlikte, hemen bölgeye buz koyarak en rahat edeceğiniz pozisyonda yatakta dinlenin bilmeniz gereken ağrıların %50 ilk 5-10 gün içinde kendiliğinden geçer. Bu durumda eğer şikayetiniz gittikçe artıyorsa veya dayanamıyacak durumda iseniz herhangi bir hekime başvurunuz.
Eğer ciddi bir kaza, darbe, travma geçirmediyseniz veya zorlanma sonucu acı şeklinde şiddetli ağrı ile gelen çok kısa sürede her iki bacakta uyuşma ve güç kaybına eşlik eden tuvalet tutamama gibi bir durumla karşı karşıya iseniz hemen en yakın hekime başvurunuz.
Bel ve boyun ağrılarına ilk akut dönemde tüm hekimler bakar. İlk akut dönemlerde bütün hekimler ağrılarınızı kesmeye yönelik standart işlemleri uygulayacaktır.
Yatak istirahatinin süresi önemlidir. Süre 3-5 günü fazla geçmemelidir. Araştırmalar uzun süreli yatak istirahatini kaslarınızın zayıflamaması için önermemektedir. Fakat bu dönemde uzun süre ayakta kalmaktadan ve yürümekten kaçınınız çünkü ağrılarınızı artırdığı gibi şikayetler bacaklarınıza da yansıyacaktır.
Eğer hekiminizin tüm tavsiyelerine uyduğunuz halde şikayetleriniz artarak devam ediliyorsa hekiminiz sizi uzmana yönlendirecetir. Bu aşamada ilk etap fiziktedavi algoloji, travmaloji vb. branşlar olacaktır. Ülkemizde yaygın olarak her bel ağrısının fıtıktan geldiği, her fıtığın da ameliyat olacağı gibi bir inanışla hastalar nöroşüriji ( beyin sinir cerahlarına) başvurmaktadır. Ameliyat dolayısıyla nöroşüriji branşı genelde en son aşamada konservatif tedavilerin başarı derecesine göre sizinle ilgilenen tüm hekimlerin ortak kararına göre yönlendirileceğiniz bir branştır. “ Nasılsa bu ağrı ameliyatsız geçmez, ameliyat olacaksan bari zaman kaybetme boşa acı çekme, gecikme felç kalırsın ...” düşüncesi modern tıpta pek yer bulmamaktadır.

3– Ne zaman Röntgen, Mr Çekilir ?

Tabiki bu tamamen size teşhis koyacak hekimin kararıdır. Doğru teşhis, tedavinin başarısı demektir.
Bilinmesi gereken husus her beli, boynu ağrıyan kişinin röntgen veya daha ileri bir tetkik olan MR (manyetik rezonans görüntülemesi ) ının çekilmesinin gerekli olmadığıdır.
Ülkemizde bir yanlış alışkanlıkta hastanın hekime danışmadan, çevreden hep duyduğu üzere nasılsa istenir diye MR çektirip hekime getirmesidir.
Bel ve boyun ağrılarında klinik—fizik muayene ilk ve en önemli adımdır. Çünkü fizik testlerle (genel hastalık hikayesi, ağrı şiddeleri ve yeri güç kaybı, haraket kısıtlaması, refleks testleri, lasek testi, dermatom incelemesi vb. bir çok metodla) doğru teşhis rahatça konabilir. Fıtığın yeri belirlenebilir.
Ülkemizde enterasan bir yaklaşımda sadece MR filmini veya raporunu yollayarak veya telefonda teşhis konmasının istenmesidir. Gerçekte hastayı görmeden, klinik testlerden geçirmeden hekimin sadece MR a bakarak teşhis koyması ciddi olarak yanıltıcı olabilir.
Çünkü, yeni araştırmalar ışığında bilinmelidir ki ,
1- Hiçbir şikayeti olmayan –asemptomatik- kişilerin MR ında bile ciddi oranda (bazı araştırmalar bu oranı %50 nin üzerinde bulmaktadır)fıtıklar görülebilir. Hatta doktora bile gitmeyecek bu kişilerin MR ına bakılarak ameliyat bile önerilebilinir. (1,2,3,4)
2– Fıtık görülse bile, bunun nezaman olduğu, ağrılarınızın gerçekten bu fıtıktan mı kaynaklandığı şiddeti konusunda MR bulgusu herzaman tam açıklayıcı değildir. (örneğin MR sinire sağ kökten şiddetli bir bası olduğunu gösterirken hastada hiç sağ bacak ağrısı, uyuşma görülmeyebildiği gibi hatta sol bacağından şikayetçi bile olabilir.) veya tüm klinik bulguları fıtık derken MR da hiçbir bası veya fıtık görülmeye bilinir.)(5)
3– Konservatif tedavilerin çoğunda MR bulgusuna göre değil hastanın şikayetine göre tedavi yönlendirilir. Günümüz tıp yaklaşımı “MR daki görüntüyü değil hastayı tedavi et “ şeklinde yönlenmektedir ve normalde 6 hafta süren konservatif- ameliyatdışı tedaviler (fiziktedavi vb.) hastada %50 başarı gösteremiyor ve hastanın şikayetleri artıyorsa MR çekilir. Ciddi bir fıtık varsa ameliyata yönlenmektir.

Özetle röntgenin, MR ın ne zaman çekileceği uzman hekimin kontrolündedir. Hastayı maddi, manevi en az hasarla (örneğin bel bölgesinden röntgen normal göğüs röntgenine göre cinsel organlara -genital bölgeye- kat ve kat daha hasar verir. Ayrıca ülkemizde MR merkezlerinin sayısına ve ücretlerine bakıldığında vesikalık kadar ucuzlasa da, yurtdışında çok pahalıdır.) teşhis ve tedavi etmek sorumluluğundadır.

0 yorum: